Siyahî ağıtlılara düşmüşüm sessizliğinde gecenin.
Hüzün rüzgârlarına bırakmışım yanaklarımda ki yaşımı.
Hiç anlayanı olmamanın yasını tutmasam da, hep sızısını çekmişim yürek kapakçıklarımda.
Hiç bir şey yapmadan öylece durmak istiyorum aslında.
Akan derelerin gidişini seyretmek kalsa da gözlerimde, susmalıydım, yalın halini kuşanmalıydım sevdanın, ama yürek sancılarıma dinletemedim soğuğun yakıcı yanını.
Şimdi beklemelerimi bıraktım hayır-sızıma
Bir umut işte
Hem Fakirin neyi var, sevdasına yanmasından gayrı, sermaye hanesinde.
Tamam, yankılara vermesin sesini, içerisine bakmasın sızılarımın.
Esen her rüzgâr sesinde onu dinliyorum oysa, güneşe benzetiyorum gülen yüzünü, sessizliklerde ağıtlılarını duyuyorum. Ama bilmesin de onu gördüğümü
Bir umut işte
Beklemekten gayrı nem kaldı verecek hayır-sızıma
Bir ses ya da bir ses
Ya da bitişi rüyamın
Mehmet Deveci
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder